6 Mayıs: Üç Fidanın Ardından Geleceğe Bakarak
- Nilay Ateşoğulları
- 6 May
- 2 dakikada okunur
Bugün 6 Mayıs.Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde derin izler bırakan üç genç, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın darağacında hayattan koparıldığı gün. 1972’nin karanlık sabahında, yalnızca bedenleri değil, aynı zamanda gençliğin isyanı, eşitlik hayali ve bağımsızlık sevdası da asılmak istendi. Ama olmadı. Çünkü fikirler ölmez; fidanlar toprağa düştüğünde yeşermeye başlar.
Denizler, Yusuflar, Hüseyinler, bu topraklarda adalet arayışının, halktan yana durmanın, emperyalizme karşı başkaldırmanın simgesi oldular. Onlar gençti, cesurdu, hatalar da yaptılar ama teslim olmadılar. Bugün onları yalnızca romantik sloganlarla anmak eksik kalır. Asıl anlam, bu mücadeleyi güncellemekte ve yeni kuşakların sorumluluğunu hatırlatmakta yatar.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan
Peki, bugünün gençliğine düşen görevler nedir?
Birincisi, unutmamak ve unutturmamak. Tarih, iktidar sahiplerinin istediği gibi yazıldığında gerçekler silinir. Oysa Deniz Gezmişler, gençliğin bu hafızayı diri tutmasıyla yaşıyor. Katledildikleri o gün, sadece onların değil, demokrasinin, bağımsız yargının ve düşünce özgürlüğünün de idam edildiğini bilmek gerekir.
İkincisi, fikri mücadeleyi büyütmek. 1970’lerin gençliği bağımsızlık, halkçılık, adalet için sokağa çıktı. Bugünün gençliği de dijital çağda adaletsizliğe, eşitsizliğe, çevre talanına, kadına yönelik şiddete ve emeğin sömürülmesine karşı ses yükseltmeli. Deniz Gezmiş’in dediği gibi: "Yaşasın tam bağımsız Türkiye!" Ama bu bağımsızlık artık yalnız dışa karşı değil, içte de adaletli, demokratik, katılımcı bir sistem kurmakla mümkün.
Üçüncüsü, örgütlenmek ve cesaret göstermek. Üç fidan bireysel kahramanlar değil, örgütlü mücadele insanlarıydı. Günümüz gençliğinin de yalnız bireysel isyanlarla değil, dayanışarak, kolektif hareketlerle, sendikalarda, kooperatiflerde, siyasi partilerde ya da sivil toplumda örgütlenerek yol alması gerekiyor. Sosyal medya isyanı yetmez; gerçek değişim, gerçek mücadele alanlarında kazanılır.
Ve son olarak, daha kapsayıcı, barışçıl, demokratik yöntemlerle mücadele etmek. 1972'de idam sehpasına giden yolu açan kutuplaşma ve şiddet ortamından ders çıkararak, bugünün gençleri fikirle, sanatla, bilimle, siyasetle yol almalı. Bugün devrim, yoksul çocukların eğitim hakkını savunmakta, kadınların yaşam hakkını korumakta, işçinin alın terine sahip çıkmakta, doğayı talana karşı savunmakta gizli.
6 Mayıs, geçmişi anma günü olduğu kadar, geleceği inşa etme çağrısıdır.
Üç fidan toprağa düştü, ama filiz verdiler. O filizlerin yeşermesi için, gençliğe düşen görev susmamak, korkmamak, yılmamak ve mücadele etmektir. Çünkü bugün onların idamına ağlayanlar değil, onların hayallerini devam ettirenler kazanacak.
"Yaşasın tam bağımsız Türkiye!"


Yorumlar