Yıllar önce William Shakespeare noktayı koymuş.
"Olmak, ya da olmamak, işte bütün mesele bu!"
Hayatta ki tek mesele, Var olmak veya olmamak!! (Yaşamak veya Ölmektir)
Eğer, her güne sağlıkla uyanıyorsan, önce buna şükretmek ve yeni güne mutlulukla başlamak lazım. Gerisi teferruat!
Olayı abartmaya gerek yoktur! Ya varsındır, hayat devam eder, ya da yoksundur! Yoksa, bu dünyada yaşadığın telaşın, korkunun, sıkıntının manası olacak mıdır?
Neyin ne kadar önemli olduğunu bu açıdan düşünmek gerek, hayatı yargılamak değil, onu rahatça yaşamak gerek!
Dürüstçe, Severek, ve herkesin olması gerektiği gibi;
Erdemli bir insan olarak...
Üzerinde yaşadığı toprağa, soluduğu havaya ihanet etmeden...
Hadi bakalım, hem aldığımız hemde verdiğimiz nefes için 2 kere şükredip, mis gibi havayı ciğerlerimize çekelim...
Soluduğum hava kadar varım, ve sen de soluduğun hava kadar varsın!
Sevgili Hayat, işte sen bütün bu sebeplerden dolayı yaşamaya değersin, sevmeye ve sevilmeye değersin!!
Martin Luther King de zaten yaptığı vurguyla bugünlere mesajını ulaştırmıştır.
"Yaşamın uzunluğu değil, nasıl yaşanıldığı önemlidir."
Bazen bu sanal dünyanın içinde sevdiklerimize dokunmayı ihmal ederek geçiyor günlerimiz, birlikte kahve içmeleri bıraktım, telefonda sesinin tonunu unuttuklarım, bir zamanlar çok sevdiğim ama şimdi ismini hatırlamakta zorlandıklarım var.. Çoğumuz hayat telaşına kapılıyoruz.
Akşamları yıldızların bile farkına varmadan uyuyan binlerce kişi varken, Birlikten kuvvet ve bereket doğduğunu unutan bizlere şaşırmamak gerekli.. Tutturmuşuz bir şarkı, sabah iş, akşam uyku, küçük dünyamızda boğuluyoruz...
Mutlulukları hafta sonları veya tatillere erteleyerek, buluşmaları bayram ve düğünlere saklayarak yaşıyoruz.. Buna da Yaşamak diyoruz.. İslâm dininin üzerinde durduğu en önemli konulardan biri birlik ve beraberliktir. Birliğin var olduğu her yerde kardeşlik, huzur, bolluk, bereket ve rahmet vardır.
Kimsenin insanları ayırmak amaçlı ortaya attığı iddialara, oyunlara kanmadan, birlik içinde yaşandığında, daha fazla güç daha fazla huzur olduğunu unutmadan,
Herkesin, bu konuyla ilgili, Mevlânâ, Mesnevî'den 2.ciltte beyit: 2167-2211 de anlattığı “Bir bahçıvanın sûfî , fakîh ve seyyidi birbirine düşürüp ayırması” hakkındaki hikâyede detaylı okumalarını büyük bir İSTEKLE tavsiye ederim*
Şimdiden, aileme, tüm dostlarıma ve sevdiklerime, her anına dokunarak, hissederek BİRLİKTE yaşayacağımız mutlu bir Bayram dilerim...
コメント