
Yoksulluk kırsaldan kentlere virüs gibi yayılıyor.
Halkın aç kaldığı ve işsizliğin arttığı şu zor zamanlarda eksik halka nerede ve bu sorunu nasıl çözeriz? İlk tespit etmemiz gereken şey, bu sistemin nereden tıkanmaya başladığı. Nereden müdahale etmemiz gerekiyor? Aslında yapılması gereken en baştan başlayarak sorgulamak, aşağı indikçe eksikler ortaya çıkacaktır.
Balık baştan kokar sözü bize yol gösterici olacaktır. Atalarımızın bazı sözleri var ki yılların tecrübesidir ve bize fener misali yol gösterir.
Yoksulluğu nasıl önleyeceğiz, nasıl her köşesi gelişmiş bir toplum olacağız diyerek geçirdiğim yılların sonunda artık çözümün ne olduğuna karar verdim.
Büyük şehirlerin hızla geliştiği, yatırımların her türlüsünü kendisine çeken, cazibe merkezi olmuş şehirlerin kontrolsüzce büyümesine 'dur' denilmezse tek bir vücutta durmadan büyüyen kocaman bir kafa gibi, dengesiz bir gelişim ortaya çıkacaktır. Bu vücut ne kadar yol alabilir? Eksikleri tespit ettiğimiz yerden önlemini almalıyız. Ufak ve geçici tedbirlerle başarıya ulaşamayız. Başarı için sürdürülebilirliği hedeflemeliyiz.
BULAŞICI VİRÜSÜ DURDURMAK GEREKİYOR.
Gelişimi sağlamak adına sorulacak pek çok soru var. Sorularımızı çözüme ulaşmak adına mı soruyoruz yoksa sadece kuru bir eleştiri olsun ve kızgınlığımız geçtikten, içimizi boşalttıktan sonra normal hayatımıza geri dönmek için mi soruyoruz. Kilit nokta burası! Peki cevabı ve çözümü nasıl bulacağız?
Herşeyi devletten ve siyasetçilerden bekleyerek mi? Halk olarak bizim de görevlerimiz yok mu? 'Sırtını devlete dayamak' deyimi, belki de bugünlerin yaşam tarzını özetliyordur. Her şeyi başkasından beklemek ve yapamayınca da dövmek çözüm getirmiyor. Üzüm yemek istiyorsak artık bağcıyı dövmeyi bırakmalıyız.
Yoksulluk ve işsizlik sadece birlikte düşünerek ve birlikte çalışıp çözüm üreterek ve bulduğumuz çözümün bir parçası olarak gelecektir.
Halkanın nereden koptuğunu buldunuz mu?
Çözüm odaklı ilerlemek, egemenliğin merkezinde 'insan' olduğunu yani 'bizlerin' olduğunu anlamak ve aksak ilerleyen bir sistemden yakınmak yerine 'ben nasıl katkıda bulunabilirim?' diye sormak gerekmektedir. Katılımcı Demokrasi kelimesinin karşılığı, gelişimin ve ilerlemenin öznesi olan #insandır
Comments